Fatih Sultan Mehmed'in Ayasofya hakkındaki Sözleri

Ayasofyaya girdiğinde Fatih Sultan Mehmed'in ağzından dökülen sözler
Tarihçi Tursun Bey rahmetullahi aleyhin ifadesine göre, kubbeye kadar çıkan Fatih Sultan Mehmet Han (k.s.), binanın ve çevresinin harap görüntüsü karşısında, Şeyh Sâdi’nin (k.s.) meşhur Farsça beytini söylemiştir.

Şöyle ki:

Hz. Fatih Ayasofya’ya girdiğinde, “Vaktâ ki bu binây-ı hasıysanın tevâbi’ ve levâhikın harâb u yebâb gördü…” Yani: Ne zaman ki bu kendine mahsus, başkalarında bulunmayan keyfiyet ve karaktere sahip binanın merkeze bağlı olan yerlerini / tamamlayıcı kısımlarını, lâhikaları / ekleri, yıkık-dökük ve vîran halde gördü… der ve Şeyh Sadî’nin (k.s.) şu meşhur Farsça beytini söylediğini nakleder:

Perde-dârî mî küned der tâk-ı kisrâ ankebût

Bûm-i nevbet mî zened der kal’a-ı Efrâsiyâb

Meali: Örümcek Kisrâ’nın penceresinde perdedârlık yapıyor / Baykuş Efrâsiyâb’ın kalesinde nevbet vuruyor/bekliyor. (Efrâsiyâb: efsanevî kral ve Turan kahramanı.)

Hz. Fatih Ayasofya’nın tahribini önlemiş, burada müezzinlerinden birine Ezân okumasını emretmiş… Müezzin ezan okuduktan sonra maiyeti ile beraber ilk namazı kıldıktan sonra camiyi kendi hayrâtının ilk eseri olarak vakfetmiştir. [Dukas, Bizans Tarihi, çev. VL. Mirmiroğlu, İstanbul Fethi Derneği, İstanbul Enstitüsü Yayınları, İst., İstanbul Mat., 1956, s. 184; Tursun Bey, Tarih-i Ebu’l-Feth, Haz. Mertol Tulum, İstanbul 1977, s. 64; Semavi Eyice, “Ayasofya”, DİA, s. 207; İsmail Hâmi Danişmend, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, c. 1, İstanbul ts., s. 260